30 Haziran 2014 Pazartesi

Fasülyenin Faydaları -4

  • Kaybetme cesareti lazım.

  • Bu gün ekşi sözlük'te okudum. Korkmak bilincin bedene ben bununla başedemiyorum, al sen hallet demesidir gibi bir şey yazıyordu. Bu tabi ki arada alur ama, alışkanlık olmaya başladığında sorun olacaktır. Kontrolü sık sık devretmemek gerek. 

  • Bir sorunla karşılaştığında, bilinçaltın hemen atılıyor. Tepki vermeye kontrolü ele almaya çalışıyor. Bilinçli olarak mantıkla soruna yaklaşmazsan, bilinçaltın kontrolünü ele geçiriyor. Daha önce de bahsettiğim gibi otomatik, şartlanmış, yavaş öğrenen ve hızlı tepki veren bilinçaltı çok zaman yanılıyor.

  • Yavaş yaşamın bir yönü isteklerine, endişelerine yönelik eylemlerinde acele etmemektir. Tepkilerinde, eylemlerinde sabırlı olmak, fırsatları değerlendirmekte telaş yapmamak.  

  • Telaş hep fırsatı kaçırmak ve geride kalmak korkusudur. Acelemiz hep bunlar. Geride kalmak ve statü kaygısı aynı şey. 

  • Herhangi bir şeye önem verdiğinde onunla ilgili şartlanmış oluyorsun. Ona yönelik aşırı hassasiyet gösteriyorsun. Bu da seni telaşa paniğe sürüklüyor. Böylece önem verdiğin konuda hata yapma olasılığın artıyor. 

  • Önem vermek kendini hata yapmaktan korkmak, tekdüzeliği muhafazaya çalışmak şekillerinde gösterebilir.Aşırı endişe, kaygı ve paranoyaya neden olabilir.  

  • Giriştiğin her işte başarılı olma kaygısına ne demeli. Aynı şekilde başarılı olmayacağını düşündüğün işe girişmemek. Nereden geliyor bu endişe? Mükemmelliyetçilik mi? Dışlanma korkusu mu? Çocukluktan kalma bir şey mi? Kendini olduğundan değerli gösterme kaygısı mı? Övgü alma hastalığı mı? Eleştirilmekten korkmak mı? Yüceltilme kaygısı mı?  

  • Endişeliysen, gerginsen ve bunu üzerinden atamıyorsan bırak kalsın. Bir de bunun için kasılma. Gergin devam et. Bunu bile kabullernmek bir ölçüde rahatlama getirecektir. 

  • Her olaya çok önemli, ölüm kalım meselesi, eğer istenildiği gibi olmazsa felaket olur gibi bakarsın hayatın kabus olur. Hayatında bir çok şey, ciddiye alınacak kadar önemli değil, hafife alabilirsin. Kontrolünden çıkmasına izin verebilirsin. Üzerinden hata yaparsam biterim psikolojisini atmalısın. Başarısız addedilsen ne olacak, arkadaşını kaybetsen ne olacak. İşinde başarısız göründün, bırak öyle görünsün. Bırak, çok zaman bırak, tutma, yerleştirmeye, şekillendirmeye çalışma. Çok da üstüne düşme. 

  • Bazen kötü hissedersin bir şey yapasın gelmez ama insanların beklentileri vardır. Kafanın içinde çınlar durur. Tehdit algılarsın. Bu seni biraz daha paralelize eder. Kaskatı kalırsın. Kendini zorlamak bir şeyler yapamak istersin üzerindeki baskıyı azaltmak istersin. Halin yoktur yapmak bin kat daha zorlaşmıştır. Boşvermek istersin tehdit algın seni yiyip bitirir. Hiç bir şeyden tad almaz olursun. Kafan hep oradadır. Yoluna koyamazsın, görmezden de gelemezsin. Boşver der durur Miskin Hayvan uğraşırsın boşveremezsin bile. Her yerden yardım destek beklersin. Bir umut ararsın bu kısır döngüden çıkacak. Bazen olmaz işte. Ne yapsan olmaz. Bitkinleşirsin. Bıkkınlaşırsın. Her şey üstüste gelmeye başlar. Başka beklentileri de yerine getiremezsin. Sonra bilmiyorum yok olmaya doğru ivmelenirken birden iyi olursun, iyi hissedersin. Birden herşey kendiliğinden yoluna girer. Birden gözünde Himalayalara dönen sıkıntıların, çocuk oyuncağı görünür. Ne olur nasıl olur bilemzsin. Olur işte.  

  • Kendini zorluyorsan. İstemeye istemeye bir şeyleri yapmaya çalışıyorsan yada bir şeylere katlanıyorsan. Acı çekmediğin halde mutsuzsan. Bir şeylere tutunmaya, bağlanmaya, kopmamaya çalışıyorsundur. Bırak olsun diyememişsindir. Ya da olmazsa olmasın. Hala olası durumları düzenleyebilmek için kendini kasıyorsundur. Sınıfta kalmamak için uğraşıyor olabilirsin; işinde tutnmaya yada yükselmeye çalışıyor olabilirsin; saygınlığını kaybetmek istemiyor olabilirsin. Bunlar bir kaç örnek. Sınıfı geçemedin diyelim. Ve geçmek içinde kendini zorlamadın ayrıca. Ne olur okul uzar ailen kızar. Yaptırım uygularlar. Ama sen zaten kendine baştan yaptırım uyguluyorsun. Buna rağmen hala sınıfı geçememe ve ailen tarafından tepki görme ihtimalin var. Hatta kendini bu kadar kasıyor olman stres nedeni ile sınavlarda başarısızlık olasılığını da arttıyor. Bu şekilde tepki görmek insanın daha da zoruna gider. Hayat adil değil dersin işte o zaman. Oysa sınava canın istemedikçe çalışmadıysan. Yada ilgini çekmeyen derslere sorlamadıysan. Zaten senin ilgilendiğin bir alansa derslerin zevk verecektir. Ama fedakarlıkda bulunmadığın şeyin senin için o kadar önemi yoktur. İşte korkular hayatı böyle çekilmez hale getirir.

  • Yalnız karıştırmamak gerek. İlgini çektiği için yorgun argın saatlerce bir şey ile uğraşmak, ile endişelendiğin için aynı şeyi yapmak karışabilir. Belki bazen her iki durum da vardır. Ayırdetmek için şöyle bakılabilir. İlgi ile yoğunlaşılan çabaya ara vermek çok kolaydır. Böyle bir kontrol yapılabilir. Yada vazgeçebilmek. Yani vazgeçmeyi aklınızdan geçirdiğinizde, ne hiddediyorsunuz. Eğer vazgeçebiliyorsanız. Sorun yok. Ama vazgeçtiğinde bir tedirginlik sarıyorsa o zaman korkuyorsundur. Bunnu denemek lazım arada uğraştığın şeye ara verip ne için yaptığına bakmak gerek. Çünkü korku motivasyonlu hayatın sürdürülebilirliği azdır. 

  • Derdin, tasan, endişen, kaygın, hedeflerin, planların, v.s. yaşam sevincini yok etmesin. Hayattan tad almaya devam et. Arada kafanı kaldır. Suyun üstüne çık. Ve nefes al. Sonra yine dalarsın meselelerine. 

  • Hayatın amacı ölmemek olabilir mi? Ne kadar saçma! Ölememeye çabalıyoruz ya sanki ilelebet başarabilecekmişiz gibi. Eninde sonunda olacak işte. Ötelemeye çalışmanın anlamı ne!

  • Kendine değer vereceksin. Ne olursa olsun kendine verdiğin değeri azaltmayacaksın. 

  • Geleceği düşünmekten insan gününü yaşayamıyor. Beklentiler endişeler derken hayat bitiyor. Keşkeler başlıyor. 

  • Şükretmek halinden memnun olmaktır. Ağızdan çıkan iki kelime değil. Yoksa memnun olmadığın bir şey için şükrediyorum demek saçmadır. 

  • Zorunda olduklarını bırakırken, kendi yolunu çizmeli, kendi oyun planını oluşturmalısın. Bu planın sana ait olmasının tek kriteri ise hedefin senin inandığın istediğin şeyler olmasıdır. O yüzden ne istediğini bilmek ve ona yönelik hareket etmek çok önemli. Yoksa zorunda oldukların seni sıkıştırmaya devam ederler ve bir noktada boyun eğersin. 

  • Bir yol haritan olmalı istediğin her bir şey için. Bunların dışında kalanları görmezden gelmek gerek. Tyler Durden'ın mali sistemi çökertmek dışında başka bir şeye önem vermemesi gibi. Ne diyordu "önemsiz şeyleri gözardı edebilme yeteneği". Önemli olan ne peki? Önemli olan ne istediğini bilip onun için bir yol haritası edinmek ve ona göre hareket etmek. Ayrıca istediğini elde edersin veya edemezsin yadan yol haritana uyabilirsin yada uyamazsın farketmez. Bu yolda çaba göstermek zaten bir zevk olacaktır. Çünkü inandığın istediğin bir şey için uğraşıyorsundur.  

  • Bir de her endişe ve panikte aklına ilk geleni hemen uygulama. Önce seni endişelendirenin ne olduğunu bir ortaya koy. Sonra bunun için atabileceğin adımları düşün yada atıp atmayacağını. Çok zaman doğrudan aklımızdaki ilk çözümü uyguluyoruz. Daha endişemizin ne olduğunu bile bilmeden. Sadece etkiye tepki veriyoruz. Otomatikleşmiş davranışlarımız ile. 

  • Başkalarının sana biçtiği değeri kabul etmeyi bırakmalısın.