Serbesatış-8


  • Başına gelen veya gelecek olanı ya kabullen, razı ol yada ona karşı hamleni yap. Ama gerilme kendini kasma. Çok fazla ciddiye alma. Razı olmayı öğren. İstediğin bir şey için hamle yapacaksan yap ama kafanda sürekli kurup da kendini gerilime sokma, ince hesaplar yapıp durma.

  • Dün bir yerde okudum haklı gibi geldi. Vücudun gerginken sen rahat olamazsın gibi birşeydi. Vücudun gerginse durup bir gevşemeye çalışmak lazım.

  • Kimsenin tepkisinin kimseyle alakası yok. Hepimiz iç dünyamızda yaşıyoruz. Hepimiz kendimizle başbaşayız. Hepimiz ayrı birer dünyayız.

  • İnsanlar günah sevap muhasebesine çok takıyorlar. Bunu şöyle yapsam günahtan kurtulur muyum diye açık arıyorlar üçkağıtçı muhasebeciler gibi. Günah dediğin senin için kötü olandır. Yoksa kimse sana bir şey yapmayacak yaptığın sana zarar veriyor. Mutluluktan huzurdan uzaklaşıyorsun.  Boş ver işte şöyle yapsam da yırtsam düşüncesini zaten seni yiyip bitiren bu düşünce uzaklaşman gereken o.

  • Bir durumu bir başkasına tercih ettiğimizden, hatta bunlar arasında hiyerarşi oluşturduğumuzdan sürekli bir mücadele içerisinde oluyoruz. Tercih edilebilir olmayan bir durumdan tercih edilebilir olan duruma geçiş yapmak için yollar arıyor fırsatlar kolluyor geriliyoruz. Yanı sıra daha tercih edilebilir olan bir durumdan daha az tercih edilebilir duruma geçiş olasılıklarına karşı da ayrıca bir mücadele veriyoruz. Bu mücadele bizi yoruyor. Hayatı yaşamamıza mutluluğumuza engel oluyor. 

  • Biriktiriyoruz. Yeteneklerimizi biriktiriyoruz. Ünvanlarımızı biriktiriyoruz. Başarılarımızı biriktiriyoruz. Mallarımızı biriktiriyoruz. Arkadaşlarımızı biriktiriyoruz. Sıfatlarımızı biriktiriyoruz. Biriktirmeyi başarıp arttırınca mutlu oluyoruz, tersi durumda üzülüyoruz, korkuyoruz. 

  • Şunu bilmek gerek ki ne olursa olsun ne karar verirsen ver bir şey değişmeyecek. Bu yüzden olacaklara veya yapacaklarına vereceğin kararlara çok fazla önem verme bırak ne oluyorsa olsun. Rahat ol. Zaten sorun olanlarda değil. Senin olanlara bakışında. Bırak ne oluyorsa olsun her şey iyidir. Verdiğin karar o kadar da büyük bir etkiye sahip değil sen ona çok fazla anlam yüklüyorsun aslında sen bir çok şeye çok fazla anlam yüklüyorsun. 

  • Çok fazla şeye çok fazla önem, değer verdiğin için çıkmazlara giriyor ne yapacağını şaşırıyor. Bir şeylere katlanıyor çok basit şeyleri zorlaştırıyorsun.

  • Bir sürü şeye tutunuyoruz. Vazgeçemediğimiz maddi manevi bir sürü şey var. Bunları kendimize dayanaklar yapıyoruz. Bunlar bizim hayatımızın irili ufaklı binlerce direği. Ve herhangi birinden mahrum olma durumunda kahroluyoruz. Panikliyoruz muhafaza etmeye çalışıyoruz.

  • Sen yine istediğini yap. İstediğine yönel. İstediğin gibi hareket et. Olan güzeldir. İyidir. Telaşa gerek yok.

  • "Kıvrıl ama kırılma" söylemine katılıyorum. Katı olmamak gerek. Kırmızı çizgilerin olmamalı. Bu mutlaka olmalı bu olmamalı gibi hislere, düşüncelere yer vermemelisin.  

  • Bir şeylerin olmasını istersin bunun olması için bir şeyler planlarsın (aslında bunun için zihninde canlanan ve yine senin kontrolünde olmayan fikirlerdir) ve uygulamaya çalışırsın.Aslında istediğini bile sen seçmiyorsun.İstekler bile nasıl olduğu bilinmeden sende doğuveriyor. İsteğinin yönünde hareket ediyorsun. İşte burda senin inadın başlıyor. İsteğinin gerçekleştiğinde seni memnun edeceğini zannediyorsun. Bu bilinmez bir durum. Kader sana o isteği ve yolları gösterdiğinde seni memnun edecek şeyin o istek olduğu kesin değil. Başaramamak seni daha memnun edebilir. Sadece isteklerin ile senin mutluluğunun ilgisi olmadığını bilmek gerekir. Aynı şekilde seni endişelendiren bir durum oluştuğunda aynı şeyler gerçekleşir ve endişelerin gerçekleştiğinde o kadar da kötü olmayabilir. Ayrıca daha sonra yaşayacakların bu endişenin gerçekleşmesine seni memnun edebilir. Neyse işin özeti olanlar zaten olacaktı senin isteklerin çokça senden kaynaklı değil. Olan her şey iyidir. Yeter ki bakmayı bil. Her şeye sıkı sıkı sarılma, her şeyi illa da başarman gerekmiyor. İsteklerin gerçekleşse de gerçekleşmese de korkuların gerçekleşse de gerçekleşmese de olan hep iyidir.

  • Aksilikler planladığımız geleceğe uymayan hiç beklenmedik engellerdir.

  • İnsanın kendisine telkin edeceği tek cümle "her şey yolunda rahat ol" olmalı.


  • Ne olursa olsun güvendesin. Allah seni çepeçevre sarmış. Şeytan ise kafanda senin güvenliğinden endişe etmene neden olan düşüncelerindir.

  • İnsan kendisini beğenmeli. Kendini sevmeli. Kendini hiç bir şey için suçlamamalı. Hiç kimseyi gözünde büyütmemeli. Kendisini sorgulamamalı. Böylece kendini çok da ciddiye almamalı. Kendini kıyaslamamalı.

  • Gideceğin yer vereceğin karar yapacağın iş bellidir. Sen motivasyonunu seçersin. Korkular seni ne motive ediyorsa Tanrı (doğa de istersen) seni korkularınla yönlendirir, sen coşku ile hareket ediyorsan Tanrı sana coşku göstererek karar aldırır. Sonuç aynıdır. Sen nasıl görmek istersen işte.

  • Özellikle yazılım yapanların bilecekleri prensiplerden bir kaçı var. Bunlar günlük yaşamda da uygulanması gereken kurallar diye düşünüyorum. İşe yarayabilir. Ben tabi yazılım olarak değil de günlük hayata adapte edilmiş olarak yazacağım. Bir şeye (iş de olur gün de olur sorun olur vs.) başlarken, yapacağın şeyin başlangıcını olabildiğince basit tut. Yapacağın şeyin bütününe dair effort sarfetme. Basit adımlarla ilerle. Yaptığın şeyi adım adım geliştir. Sonuçtan çok bir sonraki adımı düşün. Bir seferde sadece bir iş yap. Bir çok şeyi bir arada yapabilen yaratıklar değiliz. Sadece bir konuya odaklan bir kerede. Aynı anda hem sohbet edip hem iş yerinde yapacaklarını düşünme birini seç. Yola çıktığında henüz varacağın yere gelmeden nereye parkedeceğini hesaplamaya başlama. Arabayı kullanmaya bak. Diğeri sonraki adım.Bir seferde bir iş. Attığın adımın sonlandığından emin ol. Bir önceki adımı kesin ve iyi bir şekilde tamamladığından emin ol. Aslında burada test etmekten bahsediyorum ama günlük hayatı debug edemiyoruz. Ama yaptıklarının sonlandığından şöyle emin olursun bir daha o adıma dönmeme kararı aldıysan tamamdır. Yani başarılı da olsa başarısız da olsa bir kısmıda bitmiş olsa sen tamam yeter dediğin ve bir daha bu adıma dönmemeye karar verdiğin an o adım bitmiştir. Bu kadar.

  • Bir de yine yazılımcılar bilirler. İşletim sistemleri sizin uygulamanıza mesajlar gönderir. İşte kullanıcı mouse'u şurda hareket ettirdi, yok işte şu butona tıkladı, yok listenin şu elemanını seçti falan. Bunlar için mesajları yöneten fonksiyonlar yazarsınız. İşte şu butona tıkadığında şu dosyayı silsin gibi. Tabi çok fazla ve çeşitli mesajlar geldiğinden siz yaptığınız yazılımın gerektirdiği mesajları işlersiniz. Diğerleri ise sistem tarafından işlenir. Aslında siz işlediğinizde bile ardından yine sistem kendi işlemini yapar. İşte insanın zihni de sürekli mesaj gönderiyor. Bunların büyük çoğunluğunu işlemiyoruz. Farkına bile varmıyoruz. Ama işlediğimiz mesajlar var . (Event'da diyenler oluyor) İşte işlediğimiz mesajlar arttıkça artık bunalıyoruz. Aynı anda bir kaç işi birden yürütmeye çalışıyoruz. Çalıştığız iş yerinde bir şey yaparken faturaları düşünüyoruz, ardından tipini düzeltmeyi, ardından yaz tatilini ... bunların hepsi üstüste biniyor. Aynı anda bir çok konuya odaklanmak zorunda kalıyoruz. (multi-thread diyoruz buna) İşte bilgisayara aşırı yüklendiğinde işlemci ısınıyor ya. Biz de bunalıyoruz. Çok fazla program çalıştırınca hepsi yavaşlıyor ya biz de öyle yavaşlıyoruz. Bu yüzden olabildiğince az mesaj işlemek ve sisteme bırakmak gerek. Ne olabilir ki.

  • Eğer biri sana öfkeleniyorsa büyük ihtimal korkuyordur.

  • Hata yapamazsın. Bir şeyleri doğru veya yanlış yapacak güç yok sende. Bu yüzden kaderi etkileyemeyeceğinden sen yap bir şeyler her şey olacağına varır. Rahat ol. Yaptığın hiç bir şey hata değil.

  • Ne olursa olsun insan gün içerisinde mutlaka en az bir kez kutlama yapmalı.Herşeyi bir kenara bırakarak kutlama yapmak lazım. Neyi kutlayacağım diyenlere "Şükür kutlaması" diyorum. Sadece kutlama yapabildiğin için kutlama yap.

  • Bütün çekincelerini bir kenara bırak. Özgür düşün özgür yaşa. Uzak kalınacak kavram çekinceler.