Kuran Yorumları - 3


  • Hud suresi 9-11 ayetleri:İnsana Bizden bir rahmet tattırıp sonra onu ondan çekip alsak, insan elbette çok ümitsiz, çok nankör bir hale düşer. Ve eeğer ona, kendisine gelip çatan bir zorluk ve kederden sonra bolluk ve nimet tattırırsak, hiç kuşkusuz şöyle diyecekktir:"Tüm sıkıntı ve kötülükler benden uzaklaşmıştır" Bu durumda o bir sevinç şımarığı, bir kendini beğenmiş olur. Sabredip hayra ve barışa yönelik amel sergileyenler böyle yapmazlar. Bunlar kendileri için bir yargılama ve büyük bir ödül öngörülen kişilerdir.

  • Yusuf suresi 115-116 ayetleri: Göklerde ve yerde nice mucizeler var ki, yanlarından geçerler de dönüp bakmazlar bile. Onların çoğu şike bulaşmış olmadan Allah'a iman etmez. Çevremizdeki mucizelere bir dönüp bakalım, olan biteni Allah'tan başkasına yormayalım.

  • Yasin suresi 62 ayet:Yemin olsun, şeytan, içinizden bir çok nesli saptırmıştı. Aklınızı hiç işletmiyor muydunuz? Bir çok nesil saptırılmış. Demek ki bizden önceki nesil de büyük ihtimal saptırılmış. Biz de bizden önceki nesile güvenip onlarla aynı düşüncede olmamalıyız. Aklını işleteceksin. Öncekiler sana nasıl öğrettiyse ona inanmayacaksın. Yoksa hurafeden kurtulamazsın.

  • Zümer suresi 38. ayet: Onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, yemin olsun "Allah!" diyecekler. De onlara "Peki, Allah dışında yakardıklarınız hakkında ne diyorsunuz? Allah bana bir zarar vermek istese, O'nun vereceği zararı uzaklaştırabilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilese, O'nun rahmetini tutabilirler mi?" De ki:"Bana Allah yeter! Tevekkül edenler O'na dayanıp güvenirler." Şimdi oturup düşünmek gerek. Ben kime, neye yakarıyorum? Bana sadece Allah yetiyor mu? O'na dayanıp, O'na mı güveniyorum, yoksa başkalarına başka şeylere mi güveniyorum? Bir ayrıntı da bu ayette Allah dışındakilere yakaranlar inançsız değiller. Yaratanın Allah olduğunu söyleyen insanlar bunlar. Biz de öyle diyoruz. O halde düşünmek lazım aynı yanlışı biz de yapıyor muyuz?

  • Zümer suresi 45. ayet: Allah yalnız başına anıldığında ahirete inanmayanların kalpleri nefretle ürperir; O'nun berisindeki ilahlaştırılmış kişilerle birlikte anıldığında ise hemen müjdelenmiş gibi sevinirler. 

  • Zümer suresi 49. ayet: İnsana bir zorluk/zarar dokunduğunda bize yalvarır/yakarır; sonra ona bizden bir nimet lütfettiğimizde şöyle der:"Bu bir ilim sayesinde  verildi bana" Hayır öyle değil; o bir fitnedir ama onların çokları bilmiyorlar. Elde ettiğimiz şeyleri biz bir şeyleri doğru bilipde bilgimize dayanarak mı elde ediyoruz? Başarılarımız, itibarımız, mallarımız, dostluklarımız bizim bir şeyleri iyi bildiğimizden mi oluyor? Cevabı burda. Bu fitneye hepimiz kapılıyoruz.

  • Sura suresi 13. ayet:Sizin için dinden Nuh'a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim'e, Musa'ya ve İsaya önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı:"Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara ayrılmayın" Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir. Fırkalara bölünmeyin diyor. Daha öncekilere de sana da dedim diyor. Şirktir fırkalara bölünmek diyor. Artık hala mezhepçilik din adına nasıl yürütülüyor anlamıyorum.
  • Zuhruf suresi 22-24 ayet:Hayır, sadece şunu söylemişlerdi:"Biz atalarımızı bir ümmet/bir din üzerine bulduk; onların eserlerini izleyerek biz de doğruya ve güzele varacağız." İşte böyle! Senden önce de hangi kente bir uyarıcı göndermişsek oranın servetle şımarmış kodamanları mutlaka şöyle demişlerdir:"Biz atalarımızı bir ümmet/bir din üzerine bulduk; onların eserlerine uyarak yol alacağız." Uyarıcı dedi:"Peki ben size, atalarınızı üzerinde bulduğunuz şeyden daha iyi yol göstereni getirmiş olsam da mı?" Dediler:"Doğrusu biz seninle gönderilen şeyi tanımıyoruz" Şimdi hangimiz farklı ki. Biz de atalarımızı bir dün üzerine bulduk ve bizi doğruya götürecek diyoruz. Çoğumuz dinin kendisi nasıl bir şey diye bile ilgilenmiyoruz. 

  • Casiye suresi 3-6 ayet: Kuşkusuz, göklerde ve yerde, iman sahipleri için sayısız ayetler vardır. Ve sizin yaratılışınızda, her yana yaydığı canlılarda, kesinliği yakalayan bir topluluk için ibretler, işaretler vardır. Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah'ın gökten bir rızık indirip de onunla yerküreyi ölümünden sonra, hayata kavuşturmasında, rüzgarların herbir yana sevkedilişinde de aklını çalıştıran bir topluluk için izler, işaretler vardır. İşte bunlar, Allah'ın ayetlerindir ki onları sana hak ile okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar? Şimdi burdan neyi nerde arayacanı görüyorsun. Yeryüzü gökyüzü ayetler ile doluken sen çıkıp başkalarının sözlerinden medet umuyorsun.

  • Hucurat suresi 12 ayet: Ey iman edenler! Zandan çok sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın. Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin. Sizden biri ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan iğrendiniz. Allah'tan sakının. Hiç kuşkusuz Allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz olandır. Gıybeti herkes duymuştur. Yanlış olduğunu herkes bilir ama yapar da. Aslında günah işte. Burda bana yeni olan "zan"dan uzak durmak. Gerçekten düşününce birileri hakkında tahminlerde zanda bulunmak boşuna bir çaba ve insan için gerginlik yaratan bir unsur. Ayıp armamak gerek.

  • Hucurat suresi 14 ayet: Bedeviler:"İman ettik" dediler. De ki:"Siz iman etmediniz. Ancak 'Müslüman' olduk deyin. İman sizin kalplerinize girmemiştir. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz Allah yapıp ettiklerinizden hiç bir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafur'dur, Rahim'dir. Burdan anlıyoruz ki, her müslüman iman etmiş demek değildir. İman ayrı müslüman olmak ayrı. Aynı bu gün her yer de gördüğümüz insanların müslüman olupda imandan eser olmaması gibi.

  • Hadid suresi 20 ayet: Bilin ki,şu iğreti dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden, bir süsten, aranızda bir övünmeden, mallarda ve evlatlarda bir çoğalma yarışından başka bir şey değildir. Bir yağmur misali ki, çıkardığı bitkiler çiftçilerin hoşuna gider. Ama biraz sonra o ot kurur, sapsarı kesildiğini görürsün. Nihayet bir ot ufantısı haline gelir. Ahirette şiddetli bir azap var, Allah'tan bir af ve hoşnutluk da var. Dünya hayatı bir aldanış/gurur aracından aşka şey değildir.


  • Hadid suresi 23-24 ayet: Böyle yapılmıştır ki, elinizden çıkana üzülüp, ümitsizliğe düşmeyesiniz ve Allah'ın size verdiği ile sevinip şımarmayasınız. Çünkü Allah kendini beğenip övünenlerin hiç birini sevmez. Onlar; cimrilik eden, insanlara cimriliği emreden kişilerdir. Yüz çeviren bilsin ki, Allah Gani'dir, Hamid'dir.

  • Talak suresi 2-3 ayet: ...Kim Allah'tan sakınırsa,Allah ona bir çıkış yolu nasip eder. Ve onu hiç beklemediği yönden rızklandırır.Kim Allah'a dayanıp güvenirse O ona yeter. Hiç kuşkusuz Allah emrini yerine getirecektir.Allah her şey için bir ölçü/bir kader belirlemiştir.

  • Kalem suresi 10-13 ayet:Şunların hiçbirine eğilme, uyma: Çok yemin eden, bayağı-alçak, alaycı/gammaz, koğuculuk için dolaşıp duran, hayrı engelleyen, sınır tanımaz-saldırgan, günaha batmış, Kaba/obur, bütün bunlardan sonra da soyu bozuk, kötülükle damgalı.

  • Mearic suresi 19-21 ayet:İşin gerçeği şu ki insan; aceleci/hırslı/sabırsız/tahammülsüz yaratılmıştır. Kendisine kötülük/hoşnutsuzluk dokununca basar bağırır. Kendisine hayır ve nimet ulaşınca ondan başkalarının yararlanmasına engel olur.